Dudak Talimi, Türkiye’de tecvid konuları arasında önemli bir yer tutan, lakin birbirinden farklı uygulama tarzı ile daima öğrenciyi zorlayan bir konudur.Her hoca kendi hocasından aldığı şekilde öğrettiği için, kuralları olan, kolay bir usulü yoktur. Halbuki tecvid ile kastolunan okuyuşun güzel ve tekellüflerden (zorlamalardan) uzak olmasıdır. Arap dünyasında Türkiye’de uygulanan şekilde dudak talimi uygulaması bulunmamaktadır. Harflerde bulunan hareke ve sukunun hakkını vermek anlamına gelen “itmamu’l harekat“ adlı bölüm birçok tecvid kitabında yer almaktadır.
HAREKE NEDİR ?
TDK ‘ya göre hareke, Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret demektir. Bunlar: Fetha, Damme (ötre), kesra ve sukûndur. Fetha sesinin tam olması için ağzın yukarıya doğru orta bir şekilde açılması gerekir. Damme‘de dudakların öne tam bir şekilde büzülmesi ( ortasında küçük bir daire oluşacak şekilde), Kesra‘da ise alt çenenin hafif aşağı indirilmesi gerekmektedir.
Fethada ağzı gereğinden fazla açmak fetha sesinin kalınlaşmasına neden olur. Tam tersi ağzı az açmak fethanın Türkçedeki “kapalı e sesi“ne benzemesine yol açar. Buna kıraat ilminde “imale” adı veririz. Kesrada dudakları yana açmak (gülme pozisyonuna benzer şekilde) “i” sesinin belirsiz olmasına, alt çeneyi aşağı indirmemek ı -i arası bir sese neden olur. Dammede dudakları az büzmek o-u arası sese veya Türkçedeki “ü” sesine yol açar ki arapçada “ü” sesi bulunmamaktadır.
SUKUNDA DUDAKLARIN POZİSYONU
Sukûn yani cezim ve şeddede ise dudaklar normal pozisyonunda olmalıdır. Zira sukûn üç hareke sesine benzemeyen nötr bir sestir. Bu sebeble sakin harfleri telaffuz ederken dudaklar ne fethada olduğu gibi yukarı açılmalıdır. Ne dammede olduğu gibi öne büzülür, ne kesrada olduğu gibi alt çene aşağı indirilir. Eğer bunlara dikkat edilmezse içine hareke sesi karışmış, saflıktan uzaklaşmış sukûn sesi ortaya çıkmış olur. Böylece sakin harfin hakkı verilmemiş olur.
Daha detaylı yazacak olursak şu hallerde dudaklar normal pozisyonuna getirilmelidir:
- Dammeli harften sonra gelen cezimli harfte
- Dammeli harften sonra gelen şeddeli harfte
- Dammeli harften sonra gelen ihfa, izhar, idğam durumlarında
- Dammeli harften sonra gelen kalkalede
Ama Türkiyede diyanet bu sahih olmayan kiraatten başkasını kabul etmiyor ne yazık ki
Güzel şeyler zaman alır… Biz gayret edelim ve bekleyelim 😉
Hocam bildiğim kadarıyla Arap dünyası Şatıbiyye’yi, Türkiye’de İbnul Cezeri’yi ve Teysir’i referans alıyor. Referans kaynaklarda bu durum nasıl belirtilmiş?
Çalışmalarınız için teşekkür ederim.
Bu meselede özellikle bir uygulamanın yanlış olduğunu göstermek için kıraat ilminde derinleşmek gerekiyor. Ayrıca bu mesele sesi etkilemediği için farklı uygulamalar ve usuller olması caizdir. İçtihada açık bir konudur.
Öncelikle “Sakin harfin harekesi olmadığı için nötr bir sestir.” denilmiştir. Fakat sakin bir harfin tek başına bir sesi olmadığı için başka harekeli bir harften sonra gelirse bir ses ifade eder. O harf olmadan anlamlı bir ses olmaz. Bu meselede harf-i meddler de sakin olduğu için nasılki öncesindeki harekenin sesine göre dudaklar şekil alır. و halinde dudaklar önde gibi…O zaman cezmli durumda da aynı hüküm geçerlidir. Eğer bir meselede nass veya açık bir delil yoksa bilinmeyeni bilinene kıyas ederek yol izlenebilir. İkinci bir örnek:
Sakin harfte dudakların şekli ر harfinin sakin haldeki durumuna göre kıyas edilmiştir. Çünkü ر harfi sakin iken (bazı özel durumlar dışında) makablinin harekesine göre kalın veya ince okunur. Sakin harfte de dudaklar makablinin harekesine göre şekil alır. Ayrıca bunu yapmak zorluk değil bilakis kolaylıktır. Mesela كُنْتُمْ مُؤْمنين kelimesinde her defasında sakin harfte dudağı normal konumuna getirip sonrasında damme halde dudağı tekrar öne getirmek uygulaması daha zor ve tekellüflü bir durumdur.
Şeddeli ve idğamlı durumlarda ise Arap dilinde ve tecvidde genel bir kaide vardır. “Müdğam, müdğamün fihe tabidir.” Bu her yerde geçerlidir. O zaman dudak taliminde de aynı hüküm vardır. Yani şedde veya idğamlarda sükundan sonraki harekeye göre dudaklar şekil alır. Bu uygulama da sonraki harekeye göre dudağı önceden hazır ettiğin için bir kolaylıktır. Asla bir tekellüf değildir.
Rica ederiz… Bu konu ile alakalı kadim eserlerdeki bilgileri derleyen bir yüksek lisans tezini okumanızı tavsiye ederiz. Tez sahibi kıymetli hocam Fatma Yasemin Mısırlı’dır. Aşağıdaki linke tıklayıp “Türkiye’de yaygın tilavet geleneği ve fonetik tahlili” adlı tezi indirebilirsiniz…
⬇️⬇️⬇️⬇️
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp
Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz. Yazınızda ilimde derinleşmekten bahsetmişsiniz .Şunu bilmenizi isteriz; sitenin sahibi hocamız (yedi kıraat), röportajları yayınlanan hocalarımız Şatibiyye ve Durre yoluyla on kıraatten icazetli, bu alanda ehliyet sahibi hocalardır. İleride ropörtajları yayınlanacak hocalarımız da en az bir kıraatten icazet sahibi hocalardır.
Dudak talimi konusuna gelince; bu konu ile alakalı kadim eserlerdeki bilgileri derleyen bir yüksek lisans tezini okumanızı tavsiye ederiz. Tez sahibi kıymetli hocam Fatma Yasemin Mısırlı’dır. Aşağıdaki linke tıklayıp “Türkiye’de yaygın tilavet geleneği ve fonetik tahlili” adlı tezi indirebilirsiniz…
⬇️⬇️⬇️⬇️
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp