İhfa konusunda, Allame İbrahim es-Semennudi’nin, “Lealiu’l-Beyan fi tecvid’il-Kuran adlı eserindeki şu beyit bize önemli bir bilgi vermektedir.  و تَتْبَعُ الألِفُ    ما قبْلَها والغَنُّ فِي الْعَكْسِ أُلِفْ………….. “Elif harfi incelik ve kalınlık bakımından öncesine tâbidir. Gunne ise; tam tersi sonrasına tâbidir.

İhfa Ne Demek ?

İhfasakin nun veya tenvini izhar ve idğam arası bir halde okumaktır. Yani nun sesini ne izharda olduğu gibi aşikar okumak, ne idğamda olduğu gibi diğer harfe girdirmektir. Harfleri ise; ت، ث، ج، د، ذ، ز، س، ش، ص، ض، ط، ظ، ف، ق، ك harfleridir.

Yapılışı

İhfa yaparken şunlara dikkat etmeliyiz:

  1.  Nunu sakinden sonra gelen harfin mahrecine yaklaşmamız gerekir. Mesela nunu sakin veya tenvinden sonra [ س] harfi geldiğini düşünelim. Eğer dilimizi onun çıkış noktasına götürürsek harfi daha kolay telaffuz etmez miyiz ? Evet harfi daha kolay ve doğru şekilde okumuş oluruz. Özellikle bazı kalın harflerde bunu daha fazla hissederiz. Mesela[ ط ] harfi hem kalın hem itbak sıfatına sahip bir harftir. İhfa anında sesi ağzın kubbesine yönlendirip dili mahrece yaklaştırdığımızda hem mahreci hem sıfatını daha kolay yerine getirmiş oluruz. Bu da okuyuşumuzun  güzelleşmesine ve olgunlaşmasına neden olur.
  2.  Gunne (geniz) sesini ardından gelen harfe göre ince veya kalın yapmamız gerekir.  Nunu sakinden sonra gelen harf ince harf ise gunne sesi ince, kalın harf ise gunne sesi kalın olmalıdır. Okuyucuya kolaylık sağlayan bu husus ihfa seslerine ayrı bir ahenk ve güzellik katmaktadır.
  3. İhfa esnasında ağızdan cüzi bir ses akımı da olmalıdır. (nundan sonra gelen harfin mahrecine yaklaşılıp mahreç tamamen kapatılmadığı için )    [ ق – ك ] harfleri müstesnadır. Bu harflerde dilin arkası mahrece konulur, mahreç kapanır ve ses tamamen kesilir. Böylece ihfa sadece genizden gelen gunne sesinden oluşur. Bu ses [ ق ] harfinde kalın ve tok, [ ك ] harfinde ise incedir.

İhfa Yaparken Mahrece Yaklaşmak

Size burada Eymen Suveyd Hoca‘nın ihfa konusu ile alakalı kısa bir vıdeosunu paylaşmak istiyoruz. Videoda mealen şuna değinmektedir:

Ey Kardeşlerim ! Kuranı Kerim nazil olmadan önce Araplar, nunu sakin veya tenvinden sonra 15 harften (ihfa harfleri) biri geldiğinde, nun harfinin mahrecine gitmeden o harfin mahrecine giderlerdi. O harfin mahrecine temas ederler lakin tamamen kapatmazlardı. Yani nunu sakinden önce gelen harften nundan sonrakı harfe geçerlerdi. Böylece o harfin mahrecine hazırlık yapılmış olurdu. Mesela: { الْإِنْسَان } kelimesinde hemzeden hemen sonra sin harfinin mahrecine giderlerdi. Nun harfinden geriye sadece burundan gelen “gunne sesi” kalırdı. Lakin bu “gunne sesi” çok azdı. Günlük konuşmalarında da bu şekilde idi. Kuranı Kerim nâzil olduğunda aynı şekilde okundu, sadece gunne sesi daha fazla verildi ve süresi uzatıldı.

İhfa esnasında nunu sakinden sonra gelen harfin mahrecine temas edilir lakin mahrece tamamen basılmaz. Lakin dal, te ve ta harflerinin mahreci nun harfine çok yakın olduğu için mahreç kapatılmaz. (zira kapatıldığında nun sesi gelir). Ayrıca mahreci nun harfine uzak olan kaf ve kef harfinde ise mahreç kapatılır. Ses sadece genizden gelir.