Lahn-i celi denilen hataları düzeltmek için yapmamız gereken ilk şey; lahn-ı celi’ nin ne demek olduğunu öğrenmektir. Lahn-i celi; Kuran kelimelerini, harflerini veya harekelerini yanlış telaffuz etmeye denir. Bazen bu hatalar kelimenin manasının değişmesine sebep olur. Her müslümanın Kuranı Kerim ayetlerini bu tarz hatalardan kurtarması farzdır. Lahn’ın birde lahn-i hafi yani gizli hata dediğimiz çeşidi vardır. Bu çeşit hataları ancak Kuran tilaveti konusunda eğitim almış kişiler anlayabilir. Manayı bozmayan bu tip hatalardan da kaçınmak ilim ehli için çok mühimdir.
Lahn-i Celi Düzeltme Aşamaları
İlk aşamayı güzelce anladıysak şimdi ikinci aşamaya geçelim. Bu aşama; lahn-i celi denilen hataları nasıl düzelteceğimizi bilmektir. .
Kuranı Kerim ibaremizi düzeltmek için ilk olarak ayetleri bir hocadan dikkatlice dinlemeliyiz. Sonra her ayeti veya zorlanılan kelimeleri peş peşe defaatle okumalıyız. Ezber yapacakmışız gibi sürekli tekrarlamalı, önündeki ve ardındaki ayetlerle beraber okumalıyız. Sonra hazırladığımız dersi hocamıza okumalı, lahn-i celi çıkarsa onu çizmeli, diğer derse kadar celi çıkan ayetleri sanki ezber yapacakmışız gibi defaatle ve peş peşe okumalıyız.
Öğrenci bazen lahn-i celî’yi düzeltme hususta kendine net bir rota çizemediği için bunalmakta ve üzüntüye kapılmaktadır. Başladığı çalışmayı sona erdiremediğinde umutsuzluğa düşmekte ve pes etmektedir. Başarı için bir hedef belirlemek, işin ehli eğitimcilerden destek almak gerekir.
Bazen de öğrenci aceleci ve hırslı davranmakta, Kuranı Kerim ibaresi daha düzelmeden Arapça eğitimine başlamaktadır. İbaresi zayıf olduğundan hem Arapça öğrenmekte zorlanmakta, zorlandıkça Kuran dersine çalışmak için yeterince vakit ayıramamaktadır. Kuran ibaresi düzelmediği için yine aynı sonuçla karşılaşmakta ve bu kısır döngü hep devam etmektedir. Mümine lazım olan ilk şey; Arapça öğrenmek değil, Kuran ayetlerini celi hatadan kurtarmaktır.
Üçüncü aşama belki de en önemlisi ise; bu konunun ne kadar mühim olduğunu idrak etmektir. Mevzuyu basitleştirmemek, hata yaptığında “öyle okudum işte”, yada “çok celi yapmadım ki, birkaç tane çıktı” vs. diye düşünüp mevzuyu hafife almamak gerekir. Bu konuda ihmalkar davranmanın dini ve ilmi açıdan mesuliyeti vardır. Özellikle iyi bir Kuran öğretmeni olmayı isteyen veya hafızlık yapmayı düşünen öğrenci bu hatalardan tamamen kurtulmalıdır.
Şunu hiç aklımızdan çıkarmayalım; Kuranı Aziz’in ayetleri biz müminlere emanettir. Ve bize düşen; bu emanete en güzel şekilde sahip çıkmak, emaneti zayi etmekten kaçınmaktır…
Velhasılı kelam; lahn-i celî dağı ancak çok çalışılarak aşılır. Ve aşk ile çalışan yorulmaz, mutlaka başarıya ulaşır…