Taklit ; belli bir örneğe benzemeye çalışmak anlamındadır. Bir insanı, olguyu veya sesi bir nevi kopyalamaya çalışmakta diyebiliriz. Peki Kuran eğitiminde taklidin yeri nedir, ne kadardır ? Gelin beraberce bu soruların cevaplarını arayalım.

Taklit

Kuranı Kerimi ilk defa öğrenmeye başladığımızda Arap alfabesindeki bazı harflerin sesleri bize çok yabancı gelir. Mesela: peltek harfler, ayn ve ha gibi boğaz harfleri, dat harfi gibi Türkçede bulunmayan harfler. Bu sesleri çıkartabilmek için hocamızın sesine kulak kesilir, sesini taklit etmeye çalışırız. Sesimizi benzetmeye çalışırken de zaman zaman tuhaf sesler çıkardığımız da olmuştur. Lakin taklit ederek çıkardığımız seslere zamanla aşinalık kazanırız. Kullanılması gereken çıkış noktalarını keşfetmiş ve çalıştırmaya başlamış oluruz. Bu ilk aşama çok önemlidir. Bu aşama Tecvid ilmini öğrenip uygulamaya başlayıncaya kadar devam eder, etmesi de normaldir.

Tecvid Olmadan Olmaz

Peki taklit ve tecvid arasında nasıl bir ilişki vardır ? Şimdi onu iki ayrı usulle yol alan öğrenci portresi üzerinden izah etmeye çalışalım:

  1. Taklit ile beraber tecvid ilminin kurallarına da önem veren öğrenci
  2. Taklitle yol almaya öncelik veren öğrenci

Taklit ile beraber tecvid ilmi kurallarına da önem veren öğrenci; ses çıkış noktalarını iyi bilmekte, ve yanlış/doğru sesler arasındakı farkların nasıl oluştuğunu gözlemlemektedir. Bu farklar üzerinde çalışıp farkındalığını arttırmakta, emin adımlarla yol alıp, sesleri özümseyerek devam etmektedir. Bu usulle devam ettiğinde ise başarıya ulaşması kaçınılmazdır.

Taklitle yol almaya öncelik veren öğrenci ise; Kuranı Kerim güzel okuma eğitimine başladığında kabiliyeti sayesinde hızlıca ilerleyebilir. Çok çalışmasına, fazlaca emek vermesine gerek kalmadan sınıflarını geçip, akranlarını geride bırakabilir. Lakin sadece taklit usulü gittiği için hangi sesi nasıl çıkardığını bilmemekte, hatalı seslerin oluşumunun nasıl olduğunu anlamamaktadır.  Bu konular üzerinde çalışmayı ihmal ettiğinde ise taklidi onu belli bir yere kadar götürmekte, belki de mezuniyetine ramak kala bu ihmalkarlığı karşısına çıkmakta ve başarısına engel olmaktadır. Ders halkasından biraz uzaklaştığında taklit ettiği sesi unutmakta, ve sesinde oluşabilecek kaymalarına engel olamamaktadır. Öğretmeni ince tashih yaptığında afallamakta, hatalarını kabul etmekte zorlanmaktadır. Sonuç olarakta motivasyonu düşmekte ve hevesi kırılmaktadır.

Öğretmenlik yaptığında ise öğrencinin harfleri çıkarırken kullandığı doğru/yanlış sesleri nasıl yaptığını bilememekte, öğrenciyi yönlendirmekte zorlanmaktadır. Bu da öğrencinin, öğretmeninden istifadesini azaltır.

Sonuç olarak; evet taklit; Kuranı Kerim öğrenmeye ilk başladığımızda kullandığımız, bize çokça fayda sağlayan bir usuldür. Lakin iyi bir Kuran okuyucusu ve öğretmeni olmak için yeterli değildir. Neyi, nasıl yaptığımızı bilme farkındalığı ile eğitim almak/vermek en verimli ve en kalıcı olanıdır vesselam.